31 Mart 2012 Cumartesi

Haftasonu Sendromu ve İlk Ebay siparişi..


Sınavların başlamasına 1 hafta var
Çalışmaya günler öncesinden başladığımdan, blogu ihmal ediyorum
Bu haftasonu da yine çalışmakla geçecek
Eski tempomu fazlasıyla yakaladığıma inanıyorum
İneğin tekiydim de ben


Ebay'den yaptığım ilk alışverişim elime ulaştı uzun zaman sonra..
İnternet üzerinden pek alışveriş yapmadığımdan aslında bu bir denemeydi
c5'im için kırmızı bir telefon kabı seçmiştim
Şimdiden sonra ebay'de daha çok vakit geçireceğim sanırım..

Sizlere çok güzel haftasonları diliyorum!
 Bana da iyi çalışmalar artık..

28 Mart 2012 Çarşamba

- Link Değişikliği -





Bunu birkaç gün önce yapmama rağmen, belirtmeyi unutmuşum..

Bir yanlışlık olmasın.
Bundan sonra, charcoaloddity olarak değil de, yoldaa diye devam ediyorum..
Jack Kerouac'a saygılarla..


Not: Yazılarım kumanda panelinde bir süreliğine görünmeyecek :(

Sadece 2 soru..

Çok sevdiğim blog arkadaşım sevgili düşkızı beni mimlemiş..
O iki soruya cevap veriyorum :)




1- Hayatınızda "artık yok" dediğiniz şeyler var mı? Eskiden bu yana neler değişti sizce? Neleri özlüyorsunuz peki, neleri yad ediyorsunuz? Ya da aklınıza geldiğinde "iyi ki de değişti" dediğiniz şeyler oluyor mu?


Eskiye dair özlediğim bir şeylerin olduğunu söyleyemem aslında. Çünkü  her şeyi yaşanması gerektiği gibi yaşadığıma inanıyorum. O zaman ne yapılması gerekiyorsa, canım ne istiyorsa onu yaptım ve tadını çıkardım. O yüzden hiçbir şeyde aklım kalmadı.

Bundan yeterince önemsiz olduğundan daha önce hiç bahsetmemiştim ama, "artık yok" dediğim şey aslında bunca zaman yazılmasına bile gerek duyulmayan insan.
Ama sorulunca aklıma iyi ki de değişti diyebileceğim başka hiçbir şey gelmedi..

Hayatımın bu kadar düzenli, huzurlu ve yolunda gideceğini bilseydim hayatımı, onun o mide bulandırıcı hayatıyla paylaşmazdım. Ama insan neyin ne olduğunu geç anlıyor çoğu zaman. Müthiş bir hayat tecrübesi olduğunu kabul ediyorsun bir zaman sonra ve geriye kalan tek şey "acımak" oluyor. Bu duyguyu ilk defa bu  kadar içten tattım. Acıma duygusu her bir şeyin özeti.
Eskiden bu yana iyi ki de değişen tek şey bu.

Bu kısmı okumasaydınız da olurdu bile.

Şimdiyse önümde milyonlarca kapının açılmaya başladığı bu yılın tadını çıkarma çabasındayım

2- Hayatınızda neyin değişmesini isterdiniz? Yeni bir eşya, yeni bir hayat ya da yeni bir icat mı istediğiniz? "Hayalimdir.." dediğiniz bir şey söyler misiniz?

Köye yerleştiğimden beri değişmesini istediğim bir şey yok şu an. Her şey yerli yerinde.
Tek ihtiyacım olan bir bisiklet.
Şöyle 2. el bir bisiklet bulduğumda tam da istediğim hayatı yaşıyor olacağım.
Tek eksiğim o malesef ..
Ve daha önceki mimlerde de sürekli söylüyorum bunu aslında.
En uçtaki hayalim, hayatımın bir kısmını İskoçya'da geçirmek.
Onun dışında manyak gibi hayal kurarım ben, hangi birini söyleyeyim bilemedim :)

Mimlediklerimi haber vereceğim..

25 Mart 2012 Pazar

Polaroid Land Camera

                             Sakladığım eski eşyaların arasından çıkardığım bir güzellik var bende..


Çantasından çıkmaz çoğu zaman
Sadece ben tozunu almak için arada çıkarır bakar, yerine koyarım
Son gelişlerimden birinde yanımda getirmek istiyordum
Unuttum sanmıştım ama anneler sağolsun ..


Bu önceden dedemindi.
Ben çalıştığı zamanları pek hatırlamasamda, o eski vitrinde duruşunu hatırlıyorum
Sanırım o vefat ettikten sonra babam el koydu kendisine.
Bir şekilde benim elime geçti işte..


Sorun şu ki, onunla bakışmak dışında artık bir şeyler yapmalıyım
Filmleri her yerde bulunmuyor
Sanırım bulunsa da baya bir pahalı..
Pil yerindeki kapak haricinde bir sorunu yok diye düşünüyorum
Ama tabi çok da anlamadığımdan bilemiyorum


İzmir'de ya da İstanbul'da baktırabileceğim bir yer bilen varsa, yardımcı olursa çok sevinirim
Filmi için de aynı şey geçerli
Pahalı da olsa, nerede bulunduğunu bilsem iyi olucak
Bir bilen çıkarsa, ne mutlu bana..

23 Mart 2012 Cuma

Günü Güzelleştiren Paket..

Yoldan dönmenin ve önceki akşam hiç uyumamış olmanın yorgunluğu ile dün aslında kötü bir sabaha uyanmıştım. Sonra blok yöneticim kargomun olduğunu söyledi ve..



İçini açmaya kıyamadığım bir paket çıktı karşıma..
Yöneticim bana paket geldiğinde genelde benden daha çok heyecanlanır neredeyse, bunu daha önceki yazılarımda da belirtmiştim.
Kıyamadım bu sefer merakına ve birlikte açtık ..


İçinden çıkan bu her güzel şey, Neşelioyuncaklar 'ın eseri..
Beni bugünlerde başka hiçbir şey bu kadar çok mutlu edemezdi herhalde..
Biscolata sevdamı bilip bana onlardan yollaması nasıl ince bir düşüncedir..
Bu çeşidini denemek istiyordum uzun süredir. Mochalı olanı artık yok, tabi diğer ufak çikolatalarım da :)
Bir öğrenciye gönderilebilecek en güzel şeyler sanırım, hazine sandığı gibi :)


O da benim gibi bir şirinler hastası :)
Şu şirin babayı gördüğümde nasıl sırıttım, herhalde az çok tahmin edilebilir..
Nasıl güzel bir el emeği, nasıl güzel bir marifettir bu!
Kendisi artık yatağımın üstünde duruyorlar :)


Bunlar minik kesemden çıkanlar. 
En ufak ayrıntıyı bile düşünmek böyle bir şey olsa gerek.



Bu da balkabağı anahtarlığım.
O da şirin baba gibi bir el emeği..
Derste bütün gün bununla oynuyorum, tipine baksanıza :)

Beni nasıl mutlu ettiğini ancak anlatabilmişimdir herhalde..
Bu blogtan çok çok güzel bir insan tanıdım ben yine.
Sevgili Pınar'a burdan tekrar teşekkürlerimi iletiyorum..
Uğur getirdiler bana ..

Bu şirin baba gibi daha birçok çeşit var O'nda..
Sipariş de aldığını tahmin ediyorum. 
Neselioyuncaklar'a uğrayıp o mükemmel amigurumilerine bir bakın derim ben, bayılıcaksınız :)

19 Mart 2012 Pazartesi

4 yeni çekiliş ..


İlk defa çekiliş duyurusu yapıyorum ..
Sevgili zoeymavibeyazblog, kokoskelebek ve yeni tanıdığım, çook şirin amigurumiler yapan neşelioyuncaklar'dan geliyor :)

18 Mart 2012 Pazar

Bir Yeni Mim ..

Sevgili blog arkadaşım deeptone beni mimlemiş. Zaman geçmeden o mime cevap vereyim :)
Senden Benden Bizden tarafından da kişisel bakım'da mimlenmişim ama, ben bakımdır işte özel olarak ne yapılır falan onlarla pek fazla ilgili olmadığımdan dolayı bir şeyler yazamadım :( Ama kendisi çok güzel açıklamış, bir bakın derim :)
Gelelim diğer mim'e;




1. Kendini seviyor musun?
 
- Önceden olsa buna pek cevap veremezdim. Ama büyüdükçe anladım ki kendini sevmezse insan, o bedenle nasıl yaşar bilmiyorum. Şimdi her zamankinden çok seviyorum sanırım.

2. Yapmaktan hoşlandığın şeyler?
 
- Yapmaktan en çok keyif aldığım şey karakalem. 
-Onun dışında birçok kişi gibi kitap okumak bana huzur veriyor. Sadece birkaç sayfa okusam bile iyi hissediyorum. Hele ki köyde yaşadığımdan beri, gece dışarı çıkıp bir bankta oturup hem müzik dinleyip hem kitap okumak en keyifli şey benim için.
-Yeni ve bilmediğim şarkılar dinlemeyi seviyorum. 
- Kırtasiye ya da oyuncak dükkanlarında dolanmaksa hoşlanmayı da aşıyor. Bir kez gittim mi saatlerce vakit geçirdiğimden, öyle yerlere tek başıma gitmeyi tercih ediyorum.
- Eski eşyaları saklayıp, daha sonra onların tozlarını alıp yerlerine yerleştirmeye bayılıyorum.

3. Hedeflerin nelerdir?

- Kaç yaşında ve nerede olursam olayım hayatımın bir kısmını İskoçya'da geçirmek en büyüğü olabilir. Resmi ilerletip sergi açabilmek. Diğerleri de klasik okulu bitirip yükselme zırvaları.

4. Nefret ettiğin şeyler?
- Yanımda delicesine sakız çiğnenmesinden Nefret ederim. İlk aklıma gelen bu oldu.
- İnsanların arkasından bir ton laf söyleyip, sonra onlarla karşılıklı gülüşüp yaşamak zorunda kalan insanlar. Aslında nefretten ziyade, dünyada bir insanın yaşayıp görebileceği en büyük cezanın bu olduğunu düşünüyorum. Bir gün, arkasından atıp tuttuğun insanlara muhtaç olmak. Öylelerini görünce, bu dünyanın aslında gayet adaletli olduğuna daha çok inanıyorum.
- Mesafeler. Onlardan da nefret ediyorum ama buna alışmak zorundayım. Çünkü ömrüm hiç kapanmayan mesafelerle geçecek.
Bunlar dışında nefret duygusunu pek tanımıyorum.

5. İlham aldığın kişiler?

- İlla bir meslek ile ilgili olması gerekmediğinden, ilham aldığım en büyük kişi Jack Kerouac'tır. Keith Richards'la birlikte kafa yapısı olarak hayatımın seyrini belirlediklerini söyleyebilirim.

6. Favori şarkıların, filmlerin, kitapların nelerdir?


- En çok sevdiğim şarkı Keith'in Angie'sidir. Diğer bütün Rolling Stones ve Oasis şarkılarını bu kategoriye koyabilirim. Eski kafalıyım, 70 ve 80'lere taparım. Şarkı seçmek zor iş. 
- En sevdiğim film, hiç düşünmeden söyleyebilirim ki Edward Scissorhands. Tim Burton ve Johnny Depp filmlerinin tamamını da ekleyebiliriz.
- Kitapsa, Jack Kerouac'tan On The Road. Jack'in tüm kitapları, Chuck Palahniuk kitapları, kısacası yer altı edebiyatına bayılırım. Büyük eksiklerim olsa da tamamlamaya çalışıyorum.

7. Birisinin yazdığı ölüm notunu bulmuş olsaydın ne yapardın? 

- Sadece yaşanmaya değer bir şeyleri kalmadığına düşünürdüm.

 8. Kendini tek bir cümleyle anlatabilir misin?
Bu tarz sorulara hiç cevap veremem ki ben. Kişiliğimle ilgili pek konuşamam. Başkaları söylerse ne ala.


Mimlediklerimi ziyaret ederek haber vereceğim :)

16 Mart 2012 Cuma

Şirinleri Kim Sevmez ?

Makrofilm diye diye beynimi yiyen blok yöneticimin isteğini yerine getirmek için hazır İstanbuldayken bugün çektirdim sonunda. Sonuçtan korkmadım değil hani, panik atağız olsun o kadar :) 
Neyse ki temiz çıktı, rahatladım. 



Dönerken markete girince, alışveriş sevmediğimden beklemekten sıkılmayayım diye annemin büyümedin gitti nidalarına aldırış etmeden direk oyuncak reyonuna yöneldim. Baya bir bakındıktan sonra bu duvar süsüne denk geldim. Kaptım tabi.


Bana laf atarlar çocuksun hala diye, sonra bayılırlar aldıklarıma.
Şirine ablamın hışmına uğradığından paketinden çıktı, el koyulucaktı ama kalp detayından hiç hoşlanmadığım için marketteki kalpli olan şirineyi de o almaya karar verdi.


Bunlar da çerezlik pipetlerim.
Yine ufacık şeyler, yine ufak mutluluklar.

Benim gibi bu tarz şeylerle mutlu olabilen güzel blog arkadaşlarıma da bayılıyorum.
Hele onların da aldıklarını görmek, okumak nasıl keyifli!

14 Mart 2012 Çarşamba

Seferi Olmak

Bu sabah her zamanki gibi kalkıp, televizyonumu açıp kahvaltı etmeye koyulmuştum. Ve bir yandan yine çoğu zaman olduğu gibi skype'ta anne ve ablayla iletişim içindeydik. Oda arkadaşım memleketine dönücek diye bir muhabbet çeviriyorduk ki, kendimi birden Adnan Menderes Havaalanında buldum. 



15 dakika içinde ablam bütün işlemleri halledip uçak biletini kapmış ve beni de yollara dökmüş oldu. 
Tamamen alakasız bir zamanda, kısa süre içinde nasıl toparlanıp İstanbul'a geldim bilmiyorum.
Şu an sorsanız ne yerde ne gökteyim.
Önceden karar verseydim, her zamanki gibi uzun otobüs yolculuğunu tercih ederdim.
Ben yolu seviyorum ama anlatamıyorum bunu kimseye, seviyorum işte!
Uzun yol ve mola durakları, bu seferlik üzgünüm..

12 Mart 2012 Pazartesi

Aslan Kral Sevdası..

Geçenlerde Tire'ye gittiğimizde Duygu'nun eski eşyalarla dolu çekmecesinde bir öykü kitapçığına denk geldim.
Tabi o öyle normal bir öykü değil, görür görmez atladım. Aslan Kral!



Çok fazla küçükken bir sevdasına tutulmuş, bütün bu kitapçığı yutmuştum.
O zamanlar yeni çıkan filmi de çok afilliydi, ezbere bilirdim.
Hatta o kadar sevmişim ki, bir Aslan Kral tişörtüm bile vardı..
Bir aralar onunla yatar, onunla kalkardım.


Zamanında, tam anlamıyla 'amerikan modeli' dediğimiz saç stili annesi tarafından benimsenmiş,
Fotoğrafta pek belli olmasa da kulakları henüz delinmiş olduğundan altın küpecikli,
Üzerindeki tişörte odaklanılmasını isterken, o kadraja maruz kalmış,
Sarı olmasından dolayı kaşları yokmuş gibi görünen,
Erkek çocuğuymuşçasına havalı,
Ve bütün bunlarla birlikte manasızca sırıtan bu ufak velet benim.

Burada 5 yaşındaymışım
Aynı zamanda İzmir'e ilk ve son gelişimdi o sıralar
15 yıl sonra kendimi tek başıma burada bulduğumda hep bu halim gelir gözümün önüne
Bergama..
Hey gidi .

Eski eşyalarına önem verip onları saklayan bir huyum olmasına rağmen de o kitapçığım nerede hiçbir fikrim yok.
Tişört hala duruyor ama o öykü için çok üzgünüm.

11 Mart 2012 Pazar

Üç gün ..

Son zamanlarda yurda gelip dinlenecek zamanı zor buluyorum
Bir şeyleri planlamadan yaşamak en güzeli sanırım
Günler geçtikçe önünde daha güzel kapılar açılıyor farketmeden, dileklerin isteklerin ardı arkası kesilmese de..


Geçenlerde gece 3'te tatlı krizimiz tuttuğunda şekerpare yapmıştık, hazır tabi..
Bu seferki kriz için irmik helvası fikri atıldı ortaya.
Ve ben yaptım evet.. Oynadık bile onunla, şekil verdik falan ..
Böyle bir performans beklemiyordum kendimden ama, harikaydı! 
:)


Az olan boş vakitlerde kağıt ve okeye sardık bu aralar..
Şu görüntüyü nasıl seviyorum anlatamam ..
Bazen en güzel eğlence bu olabiliyor, ne yapalım..



Bahar gösteriyor kendini İzmir'de arada sırada.
Bir de camımın tam önüne bu iki bankı koymuşlar.
 Sevgililer gelip otursun akşamları, biz de görelim diye .
Onlar bir iki blokluk mesafeye karşı gelirken, kilometreler ne halt etsin o zaman.
Dilekler diyorduk hem, onlar güzel şeyler.

Herkese mutlu haftalar diliyorum !
:)

6 Mart 2012 Salı

Sadece bir hırkaydı ..

İstanbul'dan gelirken en sevdiğim hırkamı orada unuttuğumu farkettim sonradan. Annem de dün onu paketleyip yollayacaktı bana. Güya yanına bir iki parça eksiğimi de koyucaktı.



Daha önceki yazılarda da belirtmiştim, ben alışveriş yapmaktan nefret ederim.  
Yani ihtiyacım olsa da gidip almak yerine dışarda yemeyi ya da hiç yememeyi tercih ediyorum.
Benim eksiklerim bunlarmış meğer :)
Hırka alıcam derken, koca koliyi bloga taşırken buldum kendimi yine ..
Bunlar işin sadece bir kısmı, bir de buzdolabı tayfası var tabi, ana yemeklikler falan ..
Ağzımdan hiçbir şey kaçırmıyorum eminim, ama kadın her seferinde stoğumun bittiğini tahmin edip tam zamanında ihtiyaçlarımın hepsini yolluyor


Elleriyle yaptığı elmalı turtasını ve kurabiyeyi nasıl bir keyifle yedik ..
Koliden bütün bunlarla birlikte onun kokusu da çıktı aslında, miss gibi hem de..

5 Mart 2012 Pazartesi

İşte O Mim ..

Sevgili Senden Benden Bizden ve PisPapaz tarafından mimlenmişim. Herkeste zevkle okuduğum bir mimdi bu. Ben de hemen cevaplıyorum.. 5N 1K miminde aklıma bir cevap gelmedi resmen. deeptone'dan özür dileyerek o mimi pas geçiyorum :(




1-Hayatınız filme çekilse adı ne olurdu ve soundtrackinde hangi şarkılar yer alırdı?


Bu soru mim'in en sevdiğim sorularından biri.. Adı hakkında hiç fikrim yok. Ama,
Oasis'in, Don't Look Back in Anger'ı bütün bir hayatımın fon müziği olabilir. Noel Sally'e seslenirken, aslında bana seslendiğini tüm dünya duysun isterdim.

Mesafeleri değiştirmek isterdim sanırım. Mesafeleri yok ederek, her sevdiğim insanın yanımda olmasını sağlardım.

3-Sizi en çok etkileyen sinema sahnesi ya da sahneleri? 

Edward Scissorhands'in 'I love You' sahnesi başı çeker bu soruda ..

Toy Story 2 - Woody'nin onarılma sahnesi. Etkilenmeyi bırak, o ne güzel bir sahnedir :)

Bi Mong'un her rüya sahnesi



Findinf Neverland - Peter'ın isyan sahnesi

Benny and Joon - Sam'in Charlie Chaplin sahnesi . Nasıl eğlencelidir!
Hatta bunun Depp vs.Chaplin videosu da çok hoştur :)

Pirates of The Caribbean The Curse of The Black Pearl - Etkilemekten öte hayat felsefesi edinilen I'm dishonest sahnesi.


4-Yaşadığın şehir bir günlüğüne yalnızca sana tahsis edilmiş, senden başka hiç kimse yok. Ne yaparsın?

Treni kendim kullanarak istediğim her yere giderdim herhalde, bilemedim.

5-Şu sıralar ilgiyle takip ettiğiniz diziler?

Supernatural
The Vampire Diaries
Leyla ile Mecnun 
Yalan Dünya

2 Mart 2012 Cuma

Çay Manyaklığı

Evet çayın bende bir manyaklık olduğunu kesin olarak söyleyebilirim. Elimin altında böyle çeşit çeşit çay olsun, uzun uzun düşüneyim aralarından birini seçeyim, istediğim zaman içeyim falan. Çok iyi hissettirdiklerini düşünüyorum.



Şimdiye kadar baktım da elimde 10 çeşit varmış. Favorim görüldüğü üzre meyve çayları tabi..
Paketinden çıkarıp da, fotoğrafa koymayı unuttuğum böğürtlen ve ekinezya çaylarını da hesaba katıyoruz.
Bu kadarı mevcutken geçenlerde bir blogta, -özür dileyerek söylüyorum ismini hatırlamadığımdan :( - çok güzel bir yazısında kayısılı meyve çayını gördüm. Lipton'un çıkardıklarından olduğunu öğrenince markette direk çay reyonuna yöneldim


Şeftali sevdam burdada belli oluyor. Form Plus olarak geçiyormuş meğer..
Hiç umudum yok ama belki bu sayede arada sırada yaptığım sporla birlikte kilo verme şansım biraz daha artmış olur.


Bir de Doğuş'un çileklisini kaptım. Toplamda 12 çeşit çaya ulaştım an itibariyle..
Önce şeftaliyi denedim, bitki çayı olarak geçtiğinden şeftali tadının pek geldiği söylenemez. Ama yine de beğendim. Çilekliyi de oda arkadaşım üzerinde test ettik. Kokusu harika :)

Benim gibi çeşit çeşit çay delisi olanlar vardır, mutlaka olmalı.
Yani, öyledir değil mi ? 
:(

1 Mart 2012 Perşembe

Kitaplaşma Etkinliği


Sevgili Düş Kızı'nın da sormasıyla birlikte, hediyeleşme vs. gibi etkinlikleri kaçıranlar için yeni bir kitaplaşma etkinliği duyurayım
Katılmak isteyenler için buraya tık tık