Biraz fotoğraf da var, yazı da :)
Dün Eski Foça günümüzdü.
Kalabalık olmaz diye pazartesiyi seçtik
Aslında planımız Çeşmealtı'na geçmekti ama, metroda son anda karar değiştirdik Eski Foça'ya vurduk kendimizi.
Karar nasıl değişti hiçbir fikrimiz yok tabi.
İçecek delisiyiz evet.
Mahvolduk ve bunlar sadece bir kısmı.
Sezonun ilk deniz sefasından sonra sokaklarda dolaştık.
Hiç tanımayıp etmediğimiz, hakkında hiçbir şey bilmediğimiz bir yerde hem de.
Bu his o kadar müthiş ki.
Sahilden Şebnem tarafınadan elime tutuşturulan taşı kaybetmeden gelebildim.
Hatta kaybetsem de üstümden bir yerden çıktığı için kendisi, o benden ayrılmadı diyebilirim
Salıncak bulduk, nasıl eski
Biraz şebeklik bir de.
Koskocaman yollarda kimsecikler de yoktu, Foça bize kalmış meğer.
Aslında halleri kalmamış yüzmekten.
Böyle durduklarına bakmayın.
Şu otantik taş evlere de bayıldık, etraf onlarla dolu.
Şu şekilde bir ufak ekiptik.
Kızaran kol ve bacakları görmezsek, harika olur.
Bir insan bembeyaz olup, bu kadar şekilsiz yanabilir zaten.
O da ben olurum, diğer hatunlar esmer tabi.
Sırt çantalarını takıp, hiçbir şey düşünmeden yola çıkıp gitmek güzel.
Şimdilik günü birlik de olsa.
Gittiğimiz yerlere aşık olduk ve geri geldik.
Bir de şu sıralar bizim yaptığımız bir şey var.
Üçümüz de uzun zamandır işaret dili öğrenme isteği içindeyiz.
İşaret dilimizi geliştirmek için her fırsatta aramızda o şekilde konuşuyoruz, bir nevi onların duygularını anlamak için de metro ve otobüslerde işaret diliyle konuşuyoruz birkaç gündür.
İnsanların dikkati o kadar üstünüzde oluyor ki.
Çoğu insan acıyor, hayret dolu bakışlarla bakıyor, sürekli sizi izliyorlar.
Nasıl bir duygu olduğunu tarif etmek imkansız.
Bir zaman sonra o sessizliğe siz de alışıyorsunuz, etrafa pek aldırış etmiyorsunuz.
Öyle bir deneyim elde ediyorsunuz ki, her insanın o şekilde onların duygularını anlaması gerektiğini düşünüyorum.
Belki o zaman daha duyarlı oluruz, acımaktan çok onlara normal bir gözle bakarız.
Oysa ki onlar o kadar zeki ve her şeye rağmen eğlenmeyi bilen insanlar ki!
Foça'da bir akşamüstüne buyrun.
Dedim ya, bir makinem olsa ne şaheserler yaratacağım ben ama.
Bu da Foça'nın kendi güzelliği tabi.
Ama olsun, bir katkıda bulunup güzel fotoğraflar çekebilirim ben de, yaparım.
Olur günün birinde.
Bir Foça gezimiz bu şekildeydi.
Daha ne kadar günü birlik seyahat yaparız bilemiyorum, öğrenci bütçesine bağlı.
Belki yakında arada geçen muhabbetlerden video da yüklerim, saçmalamazsak eğer :)