21 Şubat 2012 Salı

Tire - Şirince - Pamucak - Kuşadası

Haftasonu sürekli gezip, kafa dağıtmakla geçti. . Bol bol fotoğraf çektik. Haftasonunun tadını çıkardık. 
Tireye ve diğer yerlere ilk defa gittim. İyi ki de gitmişim. Her yeri nasıl sevdim, her şey ne kadar güzeldi anlatamam. 
Bol fotoğrafla, önce tren yolculuğuyla başlıyoruz :)


Tire biletimizi aldık.
Biliyorum garip ama,
Ben yine hayatımda ilk defa trene bindim. 


Hep trenle uzun bir yolculuk yapmak istemiştim, o güne kısmetmiş :)
Şebnem, Duygu gibi ev sahibi olarak rehberlik etti.


Yol boyunca poz vermeye çalıştık tabi.


Poz vermeyip rahat da takıldık.
Tabi 325.gelişinin verdiği bilgi yoğunluğuyla Feza şimdiden yorgun düştü :)


Hiçbir şey yapmayıp gülme krizine de girdik.


Tire'ye vardığımızda, meşhur tepelerinden biri olan Kaplan'a çıktık.
Gider gitmez bir orman havası aldık.


Ertesi gün, en güzel Tire manzarasına sahip olan Yağmur'daydık.


Önceki gün gittiğimiz yolda bu sefer yürüdük. Benim orada en sevdiğim yol buydu. Bir tarafı sıra ağaçlar, bir tarafı da ormanlık alan. Havası çarpmadı değil. Bir baş ağrısı tuttu tabi :)


Temiz havadan kafayı bulmak varmış cidden.


Daha sonra Dere Kahve ve orada bulunan değirmen ..


Benim şansıma, sıralı havuzları boştu. Oraları su akarken görmek ne güzeldir.
Onun yerine alt tarafındaki ufak göl kaldı bize de ...


Keçeciler Çarşısı .. Tire'nin meşhur yerlerinden biriymiş .
Keçe'den cüzdanlar, telefon kılıfları, birçok duvar süsü .. Dükkanın eski ve müthiş bir kokusu vardı..


Ve sonra, Şirince'deydik.
Geçen yıl okulla gitmeyi planlamıştım, olmamıştı.
Dönüş yolunda geçerken oraya da uğradık..


Bilindiği gibi Şirince, çeşit çeşit şarabıyla meşhur.
Ben şarap içmediğimden tatmadım da ama,
 Neredeyse önünden her geçtiğiniz dükkan ikram olarak veriyor.
Dolandığınız hemen her yerde, şarap kokusu geliyor burnunuza ..


Tire'nin meşhur yiyeceklerinden biriymiş keşkek. Ben hiç yememiştim. 
Tire'de de fırsatını bulamamıştık.
Şirince'de oturduğumuz gözlemecide olunca, masaya direk keşkek söylendi.
Tadı harika ! Normalde et ile olurmuş, bu tavuk etiyle yapılmıştı
Bir nevi yalancı keşkekmiş. Ama yine de ben bayıldım !


Kilise'nin havuzuna ters bir şekilde para atılması ve dilek dilenmesi gibi bir inanç varmış
Para, havuzun içindeki deliğe isabet ederse, dileğin gerçek olurmuş rivayete göre ..
Feza işini garantiye alıp, ters değil düz bir şekilde atmayı tercih etti.
Farklı olmak güzel tabi
Kendi kurallarımızı kendimiz de koyduk biz böyle..


Bu teyzeyi ne zaman gitseniz orada oturur halde bulabilirmişsiniz..
Elindeki tacı almamız için binbir dil döktü ama, çulsuz öğrencilere denk geldiğinden haberi yoktu kendisinin.
Biz yine de o çabasını dinledik


Veee Pamucak,  sahildeyiz..
Günün en güzel saatine denk geldiğimiz için, güneş mükemmel görünüyordu.
Burasının biraz ilersi, motorcuların mekanıymış
Zaten kıyının gerisindeki bölge buna bayağı elverişli ..


O havada deniz kendine doğru çekti bizi resmen. Şu sahildeki huzur nasıl anlatılır bilemem..


Ve son olarak, Kuşadasından tek bir fotoğraf ..
Tam da gün batımında,
Adanın en güzel göründüğü, Gazibeğendi tepesinden
Bundan başkasını çekmeye gerek yoktu zaten.
Manzarayı gördüğünde adanın büyüsüne yeterince kapılıyorsun..
Bu kadar büyüleyici bir yer olduğunu tahmin etmemiştim..

Umarım her bir yere tekrar gitme fırsatım olur.
Uzun zamandır bir geziden bu kadar çok keyif almamıştım.

Bütün emekleri ve misafirperverlikleri için, benim o mükemmel arkadaşlarıma tek tek teşekkürler
İyi ki her yeri, bu güzel insanlarla görüyorum !

3 yorum:

  1. bayildim gezinize..
    tiredeki satilik hediyelere,yediklerinize,gezdiginiz yerlere
    hep boyle gulumseyin
    bir ara bahcemede ugrayin :)))))))

    YanıtlaSil
  2. teşekkür ederiz :)
    uğramam mı, tabii :)

    YanıtlaSil
  3. Ne güzel yerler!! Çarşısı, doğası, her şeyiyle, çarşıda satılan Atatürk işlenmiş çerçeveler de harika...demek oranın insanları Atatürk'ümüzün kıymetini biliyorlar oraya mı taşısam ne?:))

    YanıtlaSil

"Kaybettiği her şeyi geri alma derdindeydi, kayıplarının sonu yoktu, hayat sonsuza kadar böyle devam edecekti."
Jack Kerouac