19 Şubat 2012 Pazar

Göçebe öğrenci ..

Günlerdir bloga yazamadım. Benim için çok çok uzun bir süre . Nasıl özlemişim !
Bu süre içinde İzmirlere geldim. Yanımda bir koli yiyecek, abur cubur ve içine bir çok şey tıkılan bavulumla. Ben alışveriş yapmaktan nefret ettiğim için, çoğu zaman İstanbul'dan hamallık yapmak durumunda kalıyorum.


 O bir çok şeyler içerisinde annenin odama aldığı bu pembe ufak televizyonum da var. 4 duvar içinde bir velinimet oldu kendisi. Bir dönem boyunca bizim çenemizin dışında, odadaki kuru sessizliği bozdu en azından.


Oda arkadaşın daha gelmemiş ve evden de hazır pişirilmiş yemek getirilmiş olmasından dolayı bana bir tek ısıtması kalan yiyecekleri tek başıma götürdüm. Hali hazırda biraz daha stoğum olduğu için en azından bir gün daha rahatım. Bir de insan kafasını dinlese de, bir nefes daha arıyor yanında. Bu yüzden bizim kızı özlemedim desem yalan olur :)


Beni buralarda hiçbir zaman yalnız bırakmayan o üç hatunun evindeydim ben de birkaç gün, çoğu zamanki gibi..
Gecenin iki buçuğunda tatlı diye diye ölünce, bu revaniler hayat kurtardı. Hiç üşenmeden mutfağa gidildi ve Duygu tarafından hazır revanilere şerbet yapıldı. Hazırdan bu kadar performans beklemiyordum ama, neredeyse elle yapılmasından hiçbir farkı yokmuş.


Can sıkıntısından evde gelinen son nokta da, bu kare. İki kişinin kendi işleriyle uğraşıp, onunla ilgilenmemesi ve bunun sonucunda susup bir köşede bunları yapan Şebnem ve onun hayal gücüyle çizilmiş, özenle kesilmiş  23 Nisan bebekleri. Neden diye sorsanız, mantıklı bir açıklama veremiyor.


Başka bir gece de sabaha karşı iyice olayı abartıp sofra kurduk. Ev makarnasında emeğim var. Diğer kara gibi olan şeyler de patates kızartması tabi. Yakmasaydık, her şey çok daha güzel olabilirdi ama bunun tadı o saatte ne biçim de güzeldi.

Tamam. Yemek blogu girişimlerini çoğu zaman düşünmüyor değilim. Bir de bu yemek yapamıyor halim. Bir yapabilsem kim bilir bu blog nelerle dolmuş olucak. Aslında öyle blogları okumayı da çok seviyorum.  Tatlıdır, yemektir sıkı takip ettiğim bloglar oluyor. Hevesleniyorum yemek yapmaya sonra ama, niye girişmiyorum hala bilmiyorum. Çuvallamaktan korkuyorum galiba.

Birkaç gündür ben ve kızların hali az çok sadece yemek yemekle geçmiş, şimdi bakıyorum da. Haftasonu müthiş bir Tire - Pamucak - Şirince ve Kuşadası turumuz olduğundan, onu başka bir yazıya saklıyorum, şöyle bol fotoğraflı.

Herkese mutlu haftalar diliyorum !

*Başsalığı dileklerini yorum ve mail yoluyla ileten herkese çok teşekkür ediyorum. 


13 yorum:

  1. Gidip gelmek iyi gelmiş sanki:)
    Yemek blogu fikrini tekrar düşünmelisin güzel olur en azından dene :)
    Hoşgeldinnnnn!

    YanıtlaSil
  2. Paylaşımını okuyunca üniversite yıllarıma gittim. Nasıl da güzel günlerdi. Neyse ki değerini o zaman da bildim:) Sabahlara kadar oturmalar, sohbet, gırgır, şamata:) Hafta sonlar İstanbul'a eve dönerdim ve geri gidişlerimde aynı senin gibi anneciiğim ev yemeklerinden, reçellerinden kavanozlara, kaplara doldurup taşıyabildiğim kadarını götürürdüm:)
    Keyfini sür, tadını çıkar güzel günlerin.
    Sevgilerimle.
    Bu arada televizyonun çok şeker:)
    not: kaçırmışım sanırım baş sağlığı dilekleri demişsin bir yakınını mı kaybettin? kaybın için başınız sağ olsun.

    YanıtlaSil
  3. Görseller iştahımı kabartti:) pembe televizyonuna ve Fırat kupana bayıldım... Sevgiler...

    YanıtlaSil
  4. öğrencilik günlerime döndüm:)ahh ahh kıymetini bilin bu günlerinizin derim başka da bişey demem kızlar:)))))

    YanıtlaSil
  5. Agresif'im Prenses'ime katılıyorum, kıymetini bilin zira o günler bir daha geri gelmiyor. Rüyalarınızda görürseniz ne ala :))
    O pembe televizyona bayıldım!!! Ne keyiflidir onda dizi izlemek :)))

    YanıtlaSil
  6. Hiç bu kadar gülmemiş ve keyifli bir yazı okumamaıştım. Gençlik günlerimi de yad etmedim diil.

    Revani???

    Derhal yakın bir pastahane ye gidile ve Revani nedir oorenilee..

    Yaşlı anne Çiğdem

    YanıtlaSil
  7. :) televizyonun çok güzel, pembe değil mi işte, bence pembe aşktır :))) ve gece gece kalkıp da yemek hazırlamak ayrı bir takdir edilesi durum, ellerinize sağlık ne diyim, ben de mi eve gidince hazır revani yapsam acebaaa :P mutlu haftalar :)))

    YanıtlaSil
  8. öğrencilik yıllarımı özledim :) gerçi hala öğrenciyim ama evimden :)
    çok severdim böle gecenin bi yarıları yenen yemekleri, eldekilerle hazırlanıp.. kız arkadaşlarla toplanmayı...
    çok şanslısın öğrenci olduun için. okulunu bitirme :))

    YanıtlaSil
  9. Muzurella; galiba öyle oldu, teşekkürler hoşbuldum !

    Okuyan; Tadını sonuna kadar çıkardığın için şanslısın :) Anneler de olmasa nasıl geçinirdik bilmiyorum . Babannemi kaybettim, teşekkür ederim başsağlığın için.

    Kız Kardeş Derya; ben de bayılıyorum onlara :) sevgilerr..

    agresif prenses; kıymet bilmeye çalışıyoruz, hakkını da veriyoruz galiba :)

    Düş Kızı; elimizden geldiği kadar yaşıyoruz :)
    dizileri de öyle çok takip etmiyorum ama, izlemesi gerçekten keyifli :)

    Oglak Kızlari; ne güzell, sevindim :) Çok iyi bir tadı var mutlaka denemelisin!

    Maya; teşekkür ederim, şeker gibi :) Tatlı açlığını çabuk gideriyor benden söylemesi :)

    Esotron; Müebbet öğrenci gibiyiz zaten, bitmiyor bir türlü :)

    deeptone; işte bu mimi çok sevdim! yazacağım :)

    YanıtlaSil
  10. İzmirin Tire si ve pamucak tan fotolar koysan varsa..Mutfakla aran epey iyi galiba seviyorsun..:)

    YanıtlaSil
  11. Oralarla ilgili bir yazı yazıp, fotoğraflarını koyacağım ;)
    Aram çok iyidir de, bir de yapmayı becerebilsem daha çok seveceğim :)

    YanıtlaSil
  12. Bence yemek bloğu da açmalısın:)
    Öğrencilik güzel şey.
    Güzel bir gezi olsun.
    Tire ve Şirince'ye gitmiştim.Güzel yerler.

    YanıtlaSil

"Kaybettiği her şeyi geri alma derdindeydi, kayıplarının sonu yoktu, hayat sonsuza kadar böyle devam edecekti."
Jack Kerouac