2 Aralık 2011 Cuma

Günün Enstanteneleri #10

Günlerdir neden yazmadım bilmiyorum, sanırım vakit bulamadım
İstanbul'a gidiş-dönüş herşey çok ani olduğundan ne yerde ne gökteyim


Kısa İstanbul tatilinin en güzel tarafı işte ..
Uykusu geldiğinde gülme krizine giren bir bebek daha önce görmemiştim.
Ama bu burnumda tüten prenses, gülmek için bir sebepe bile ihtiyaç duymuyor
Maşallah diyerek ekliyorum bu fotoğrafı
Her baktığımda gülüyorum ben de 

Şimdilerde ise iyice şifayı kaptım.
Sürekli çeşitli çaylar içip duruyorum. Dün saydım 7 farklı çeşit çayım var ve hepsini de içiyorum.
-normal çay, ıhlamur, yeşil çay, böğürtlen, yeşil elma, kırmızı elma ve yaban mersini-
Hangi ara bu kadar çay delisi oldum bilmiyorum ama, çok güzel olmuş.
Ne güzel arkadaşlar edinmişim ki, hastayım diye odamı düzenleyip, çamaşırlarımı yerleştirip, bulaşıklarımı bile yıkıyorlar.


Bu aralar müzik dinlemek de her zamankinden daha çok yatıştırıyor beni.
İstek yaptığım şarkılar da boş vakit doldurmak için değil, gerçekten çok iyi geldikleri için. Ama dün buna ihtiyacım olduğu halde şarkı isteyemeden uyuyakalmışım


Bugün daha dinç uyandım, ama yine de  kırgınlıktan derse gidemedim. Az önce arkadaşımın yapıp getirdiği sıcak çayı içtim. Ne de güzel gitti anlatamam.


İstanbul'dan dönerken, vapurda insanlar sigara içmek için otobüsten iniyorlar, bense kulağımda kulaklıklarım, dinlediğim şarkının manzaraya nasıl yakıştığını görebilmek için iniyorum.
Rüzgar yüzüme çarparken, evrenin müzikle nasıl değişebildiğini görüyorum

Böyle işte..

4 yorum:

  1. iki gündür döndürüp döndürüp "on the road again" şarkısını dinlememin sebebisin! :) ki bu iyi birşey.

    YanıtlaSil
  2. willie nelson'sa o eğer daha da müthiş :)

    YanıtlaSil
  3. gecmis olsun canim dinlen iyice bir de vapurda otobusten inme sebebimiz ayni ;)

    YanıtlaSil
  4. şimdi daha iyim, teşekkür ederim :)

    YanıtlaSil

"Kaybettiği her şeyi geri alma derdindeydi, kayıplarının sonu yoktu, hayat sonsuza kadar böyle devam edecekti."
Jack Kerouac