15 Ekim 2012 Pazartesi

Ahmet Ertuğ / Echoes of Silence



Cumartesi günü, uzun zamandır afişlerini gördüğümüz Ahmet Ertuğ'un fotoğraf sergisine 
gitmek için sözleşmiştik benim ara sıra kaldığım ev arkadaşlarıyla.
Opera sarayları ve Kütüphaneleri göreceğimizi biliyorduk ama, ben açıkçası bu kadar muhteşem fotoğraflarla karşılaşacağımı bilseydim daha sergilenmeye başladığı ilk günden giderdim!
Elimdeki broşürü fotoğraflamak isterdim başlık için ama, evde unutmuşum. Çok iyi bir tanıtım broşürü vardı.



Ben sadece sergideki Ahmet Ertuğ'un çektiği fotoğrafların bir kaçını, internetten bulduğum kadarını ekleyeceğim. Çünkü içeride fotoğraf çekmek yasaktı tabi.
 Başka türlü sergiyi hangi sözcükleri seçip anlatabilirim bilmiyorum hem. 
Bu fotoğrafları, o dev göz kamaştıran boyutlarıyla görmek! Sanki içindeymişsiniz gibi, o his harika işte.


İsterseniz bir rehber eşliğinde gezebiliyorsunuz. Ama biz kafamıza estiği gibi gittiğimiz için randevu alma olayını bilmiyorduk tabi.  Sergiyi bir de rehberle birlikte gezenlerin aldığı keyif bambaşkadır eminim. Çünkü bu muhteşem yapıtların bir hikayesi olmalı, hikayesini dinleyince gerçek olduklarına inanabilirsiniz. Zira benim nefesim kesildi. Özellikle kütüphaneler kısmında.


Biz gittiğimizde, bizden başka kimse yoktu. Sadece bize kapatılmış gibiydi. O yüzden rahat rahat her fotoğrafı didik didik inceledik. Kaç tanesinin önünde, hayranlıkla bakakaldım bilmiyorum.


Bir de opera sarayı, kalemle çizilmiş gibi. Ve daha onlarcası vardı.

Sergiyi bitirdiğimizde, küçük bir plazmada Ahmet Ertuğ'un Efes'teki çalışmalarını gösteriyorlardı. Oturup sonuna kadar onu izledik bir de. O titizliğine, sanatsal bakış açısına hayran kaldık. Sadece bir fotoğrafçı olarak değil, çektiği fotoğraflardaki tarihi yerleri, heykelleri, oymaları sanki bizzat kendi yaratmışçasına bir hevesle anlatıyor hissettiklerini ve öyle çekiyor fotoğraflarını.

"Fotoğrafı çekmeden önce, onu yapan heykeltıraşın hissettiklerini hissetmeye, onun gözünden bakmaya çalışıyorum." diyor.


Ve işte benim favorim.
Biblioteca del Trinity College de Dublin, Irlanda

Göz kamaştırıcı değil mi?

Arkas Sanat Merkezi'ndeki sergiyi 30.12.2012 tarihine kadar ücretsiz olarak ziyaret edebilirsiniz.
Arkas Sanat Merkezi'nin web sayfası şurası bir tık, facebook sayfası için, buraya bir tık 
Ahmet Ertuğ'un offical web sitesi için de, buraya bir tık

Aynı gün gittiğimiz oyuncak müzesinin de bir yazısını ekleyeceğim.

6 yorum:

  1. fotoğraflar inanılmaz güzel çıkmış ama kütüphanelerin ve opera salonlarının ihtimaşı da fotoğrafçıya epey imkan sağlamış şimdi...

    Ben bu kütüphaneleri ayrıca gezmek, içlerinde kitap okumak falan isterdim ama :(

    YanıtlaSil
  2. hiç tanımıyodum.
    vay beeeee sahiden o son kütüphane dublin vay beeee.
    :)

    YanıtlaSil
  3. Vaaay süper bunlar tatlımmm! Gerçekten de sessizliğin yankılarını duyar gibiyim :)))

    YanıtlaSil
  4. aman Allah'ım bunlar nasıl güzel fotoğraflar böyle Ankara'ya da gelir mi acaba bu güzel sergi çok heveslendim gezmek için :)

    YanıtlaSil
  5. En sondaki muhteşemmm.. Güzeldi sağol.

    YanıtlaSil
  6. missisgamze; görünce ben de onu istedim ama, şimdilik fotoğraflarla yetiniyoruz işte.

    deeptone; sergiden önce ben de tanımıyordum deep. ama işini çok iyi yapan bir isim.

    Düş Kızı; isim çok güzel uymuş değil mi? :)

    greta; umarım gelir, İzmir'de baya uzun bir zaman kaldı :)

    Füsun T.; rica ederim, beğenmene sevindim.

    YanıtlaSil

"Kaybettiği her şeyi geri alma derdindeydi, kayıplarının sonu yoktu, hayat sonsuza kadar böyle devam edecekti."
Jack Kerouac