*Biraz fotoğraf :)
Öğrenci olup uzak yaşayınca , normale göre herkesin ilgisi daha bir artıyor
Döndüğünde senin için yapılan yemekler, özenle hazırlanan tatlılar falan tabi hiçbirine hayır diyemiyorsun :)
O yüzden bu sürekli yemek durumu. Yoksa abur cuburla geçiştiriyorum günleri çoğu zaman, gerçekten.
Tamam bir kılıfa gerek yok, yemeyi de seviyorum işte :)
Herkes bir kar özlemi çekerek fotoğraflara sarılmış, tabi mis gibi karlı fotoğrafları görünce benim de canım çekti. Bahçedeki ağacı yakaladım ben de :)
Benim ömürlük kitabımdan, bu soğuk günde,
Cam önünde, elimde de sıcacık bir kahveyle bir öykü patlatmalı tabi :)
Serrose'nin önderliğinde kırtasiye kardeşliğine katkı olarak yeni aldığım masa düzenleyicisi, kalemler ve iki minik post-iti de bu posta ekliyorum :)
Uzun zamandır böyle bir şeye ihtiyacım vardı, tabi bütün kalemlerim İzmir'de olduğundan, şu an içinde sadece yeni kalemler var.
Şibumi'yi aldığım gün bir ayraç da kapmıştım oradan kendime. Yanlış hatırlamıyorsam oğlak derisinden.
Baykuşlara takık biri değilimdir ama elinde bir kitap olunca dikkatimi çekti tabi :)
Şibumi'ye de görüldüğü üzre ancak başlayabildim. Ablamın ben kitap okurken ya da dizi izlerken canı sıkıldığından, onunla vakit geçiriyorum bütün gün. Birkaç güne benden sıkılıcaktır, o zaman devam edicem :)
Edgar Allan Poe, üzerine hangi kitap gelirse gelsin değişmez. Hep benim ilk kitabımdır. O yüzden ben aslında sürekli iki kitap birden okumaktayım. Akıllandım, öyküleri yavaş ve sindirerek okuyorum, bazen tekrarlayarak :)
Yanına şimdi Şibumi geldi.
Bir sonraki kitapta şimdiden hazır. Onu da aldıktan sonra paylaşacağım tabi, aç gözlü görünmek istemiyorum :)