30 Ocak 2012 Pazartesi

İstanbul'da da kar var evet ..

İstanbul'un en iyi yanı şu aralar karın yağması sanırım. Evden  çıkmayıp sürekli bir şeyler yiyoruz artık yemek bloguna dönüşme eğilimim iyice arttı :)
*Biraz fotoğraf :)


Öğrenci olup uzak yaşayınca , normale göre herkesin ilgisi daha bir artıyor 
Döndüğünde senin için yapılan yemekler, özenle hazırlanan tatlılar falan tabi hiçbirine hayır diyemiyorsun :)
O yüzden bu sürekli yemek durumu. Yoksa abur cuburla geçiştiriyorum günleri çoğu zaman, gerçekten.
Tamam bir kılıfa gerek yok, yemeyi de seviyorum işte :)


Herkes bir kar özlemi çekerek fotoğraflara sarılmış, tabi mis gibi karlı fotoğrafları görünce benim de canım çekti. Bahçedeki ağacı yakaladım ben de :)


Benim ömürlük kitabımdan, bu soğuk günde, 
Cam önünde, elimde de sıcacık bir kahveyle bir öykü patlatmalı tabi :)


Serrose'nin önderliğinde kırtasiye kardeşliğine katkı olarak yeni aldığım masa düzenleyicisi, kalemler ve iki minik post-iti  de bu posta ekliyorum :)
Uzun zamandır böyle bir şeye ihtiyacım vardı, tabi bütün kalemlerim İzmir'de olduğundan, şu an içinde sadece yeni kalemler var.


Şibumi'yi aldığım gün bir ayraç da kapmıştım oradan kendime. Yanlış hatırlamıyorsam oğlak derisinden.
Baykuşlara takık biri değilimdir ama elinde bir kitap olunca dikkatimi çekti tabi :)
Şibumi'ye de görüldüğü üzre ancak başlayabildim. Ablamın ben kitap okurken ya da dizi izlerken canı sıkıldığından, onunla vakit geçiriyorum bütün gün. Birkaç güne benden sıkılıcaktır, o zaman devam edicem :)


Edgar Allan Poe, üzerine hangi kitap gelirse gelsin değişmez. Hep benim ilk kitabımdır. O yüzden ben aslında sürekli iki kitap birden okumaktayım. Akıllandım, öyküleri yavaş ve sindirerek okuyorum, bazen tekrarlayarak :)
Yanına şimdi Şibumi geldi.
Bir sonraki kitapta şimdiden hazır. Onu da aldıktan sonra paylaşacağım tabi, aç gözlü görünmek istemiyorum :)

28 Ocak 2012 Cumartesi

Kitap Ayracı

Kitap okumayı seven biri olarak tam bir ayraç delisiyim diyebilirim!
Gördüğüm hemen her yerden alırım
Onlar da kitaplarım kadar da değerlidir.
Evin içinde her yerden bir ayraç çıkabilme olasılığı var
Bu işi bir koleksiyona dönüştürdüğümden dolayı, bir hayli fazlalar

Uzun zamandan beri de, hem değişik hem özel olsun diye, ara sıra kendi ayracımı kendim yapıyorum
Bunu nette bir yerlerde görüp, fikir edinmiştim


Mesela bunlar en son yaptıklarımdan bir tanesi. Arkalı önlü hali.
Resimde ne kadar büyük görünse de normal bir kitap ayracı boyutlarında

Nasıl yapıldığına gelicek olursak;
 İstenilen bir resim yazı vs. ayraç boyutlarında çıktısını alıp, fazlalıkları kesip, arkalı önlü yapıştırdıktan sonra,
Herhangi bir kırtasiyede bildiğimiz kimliklerde kullanılan pvc ile kaplatmak.
Değişik ve gayet dayanıklı oluyor
İstenilirse de tepesinden bir delik açıp ip, kurdele vs. bağlanabilir, yaratıcılığa kalmış :)
 Ama ben pek öyle tercih etmiyorum 


Bu da bir diğeri.
Oasis ve Jack ile ilgili ayraç bakınmaktan fenalık gelmişti artık
Tabi ki bulamamıştım
En sonunda boş bir zamanımda yapma fırsatı buldum
Şimdi bu halleriyle diğer ayraçlarla birlikte kitaplarımın arasında yerlerini alıcaklar :)

27 Ocak 2012 Cuma

Filmlerden Bir Gün #7 / Orphan


Bayadır ertelediğim filmlerden Orphan.
Kuzenin ısrarıyla dün akşam izleme fırsatı buldum sonunda


Bu masummuş gibi görünen kızımız Esther.
Zaten görünüşten de belli olduğu üzre, iki çocuklu bir aileye üçüncü çocuk olarak evlatlık edinilen bu kızın etrafında dönüyor bütün olay.


Film boyunca kızı alıp, tokatlamak geliyor içinizden
Bir itici ki sormayın gitsin
Bu da aslında oyunculuğun iyi olduğunu gösteriyor


Bu ufaklık da filmin en etkileyici tarafıydı benim için. 
İşitme engelli ve dudak okuyup işaret diliyle konuşabiliyor.
İşaret dili öğrenme isteği olan ben, hayranlıkla izledim tabi kendisini.
Bir gün nasıl ne şekilde olucak bilmiyorum ama, o sessiz insanların dilini öğrenmiş olacağım.
Nasıl çok istiyorum!

Sonuç olarak da iyi bir gerilim filmi izlemiş olduk.
Bayadır etkileyici bir film izlememiştim
Orphan gerçekten iyi gitti .

25 Ocak 2012 Çarşamba

Tozsuz Raflardan #2 / Katya'nın Yazı


Kitap ile ilgili blogları, yazıları o kadar çok seviyorum ki, kayboluyorum okurken bazen.
Saatler geçiyor farketmiyorum 

Ben ne zamandan beri okuyamadığımdan dolayı kitap postu arada sırada oluyor malesef
Ama şu sıralar okumayı planladıklarım baya bir var
Okuma açlığımı da bir yolculuk boyunca başlayıp bitirdiğim Trevanian ile dizginleğimi sandım ama,
Daha çok bir okuma hevesi verdiği için içime, bu doğru olmayacak.
Dediğim gibi, aslında onu yol için ayırmıştım ama bu kadar çabuk bitirebileceğimi hesaba katmadım
Bu yüzden kendime çok kızıyorum
Konusu, içeriği vs. bunlardan bahsetmicem
Onun hakkında tek bir cümle söylesem, sanki bütün büyüsü kaçacakmış gibi geliyor

Bazen de yazmaya kıyamıyorum bazı kitapları
 Bestseller olayı olduğunda anında filme dönüştürüyorlar ya, benim bütün hayal gücüm alınıyor sanki elimden
Bu kitap bencilliğimi de bir kenara bırakıyorum bu blogla :)

Ama kitaplara hak ettiği değeri verebilen insanlar var hala.
Gezdiğim bloglardan, yazılardan biliyorum
Benim gibi böyle yazıları okumaktan, fikir sahibi olmaktan da keyif alan çok kişi vardır eminim

Evet konuya dönersek de söyleyebileceğim en uygun şey,
Ara sıra açıp içinden bölümler okuyacağım nadir kitaplardan oldu artık Katya'nın Yazı.
Katya ile tanışmama vesile olana da, minnettarım.

23 Ocak 2012 Pazartesi

Kafamda Çalanlar #7 / Keith Richards and Norah Jones - Love Hurts

         
                          

Nasıl dinlenilesi
Nasıl güzel
Nasıl kıymetli bir herif tarafından söyleniyor da,
Norah da ona eşlik ediyor ..

22 Ocak 2012 Pazar

Final Dönemi Etkileri

İki sıkıcı hafta sonunda bitti artık sınav stresi
Sonuçların da stresini saymazsak rahatladım diyebiliriz



Şu sobanın karşısında uykuyla ders arasında savaş vermekle geçti bütün zaman
Sobayı açsan mıyışıyorsun, kapatsan soğuktan donuyorsun malum öğrenci evi.


Bu muzlu pudingi küçükken nasıl yerdim bir bilseniz!
Köy'ün bakkalında karşıma çıkınca kaptım hemen
Nasıl özlemişim tadını yahu :)


Tamam sürekli bir yemek durumu var ama,
 Sıkıntıdan kendini abur cubura verenlerdenim ne yapayım :(
Oda arkadaşımla resmen konuşa konuşa canımızı çektirttik şuna
Koskoca kazıklar olduk ama
Sütte aldık yanına, oh mis
Ne biçim de bir keyifle yedik :)


Bavulları bir kenara bırakırsak, sırt çantamı doldurmak hoşuma gidiyor
Cuma gecesi yola çıktığımdan içini beslenme çantasına dönüştürdüm
Finalden arta kalanları tabi ..

Trevanian'ı yolculuk için ayırmıştım
Yol boyunca yedim bitirdim kendisini
Onu apayrı bir posta saklıyorum aslında
Öyle hızlı okuduğum için kendime o kadar kızıyorum ki!

Şimdi sıra, filmler, diziler, çizimler ve daha da çok kitap okumakta
Umarım herkesin de sınavları bitmiş ve iyi geçmiştir ..

18 Ocak 2012 Çarşamba

Kütüphane Sorumlusu


Bugün görüşmek üzere gittiğim EÇEV'den, bir eğitim kurumunun kütüphane sorumlusu olarak çıktım.

Ara tatilden sonra artık haftada bir gün, yıl boyunca çocuklara kitap vermekle sorumlu olacağım..
Benim gibi bir kitap manyağına böyle bir fırsat gelir de, değerlendirmez miyim ?

Kitaplar ve çocuklar 



Bundan daha iyi bir görev olabilir mi acaba ?

Yüzlerce çocuğa kitap okumaları için vesile olmak müthiş birşey olucak sanırım ..
Heyecanla bekliyorum

10 Ocak 2012 Salı

Final Haftası Yaşantısı

Şu sıralar 4. üyesi olduğum mekanda konaklıyorum, her zaman olduğu gibi ..
Dün de;


Eve geldiğimde yemek ile değil de, yepyeni yoğrulmuş bir çiğköfteyle karşılaşınca çıldırdım tabi 
Bir arkadaşın doğum günü niyetine yapılmış, sebebi olmasa da olurdu 
Farkettim de bu aralar hep yemekli, iştahlı postlar atıyorum :/


Dersten sonra birleşince, o ciddiyeti bırakıp binimum şebeklikler yapmaya alışmak zaman alıyor, önce bir afallıyorsun falan.

İşte bu finallerle boğuşan 4 genç kız, derse verilen arada utanç halleriyle poz vermek istemediler.
Fotoğraf  herkes için istem dışı yapılmış bir refleksten ibaret 

Final haftasında olan herkese başarılar diliyorum efendim
Bol AA lı günler ..

*Geçenlerde de sıkı bir takip altında olduğum bilgisi geldi. Baktım da hakikatten öyleymiş.
Biten çoğu şeye rağmen hala akıllarda olduğumu bilmek de iştahımı kabarttı
Sevgiler :)

6 Ocak 2012 Cuma

Final Tatili

Finallerden dolayı verilen 1 haftalık tatilde yine sırt çantamla İstanbul'a kaçtım.
Orada yediklerim sanırım bana 1 hafta yeter artık.
Her seferinde şişip dönüyorum, tabi bütün kiloyu buraya geldiğimde veriyorum, orası ayrı.
Bünye şaşırdı artık neye alışması gerektiğine. Burada 2 günde bir makarnadır patatestir peynir ekmektir yerken, İstanbul'a döndüğünde saray sofrası gibi geliyor o yemekler haliyle.


 - Anne elinden şerefime yapılmış olan mantı -


- Yine anne elinden 2. deneme profiterol -
Of, diyorum.

Tabi bunlar sadece minik ve önemli kısmı.
Burada üşengeçlikten hiçbir şey yapmadığımdan sürekli hazır yiyorum ya da atıştırmalık işte ..
Anne yemeği denen şeyin özlemi varmış hakikatten .
Bugün de döndük tabi, uzun bir yolculuktan sonra.


Şu manzarayla Eddie'nin Rise'ı öyle iyi gidiyor ki.
Bütün martılar kafayı yemiş gibiydi bu sabah
 İçeri gireceklerdi neredeyse.
Ortaya bu görüntü çıktı tabi, mis .


Hep böyle gelsek aslında, bana nasıl uyar ..

Şu sıralar da zaten şarkılar kurtarıyor yine günü
şanslıyız ki;
"şarkılar hep var"

4 Ocak 2012 Çarşamba

Kafamda Çalanlar #6 / Fleetwood Mac - Go Your Own Way

Böyle özel şarkılar, yeri ayrı gruplar var .
Bu da onlardan biri ..
Bütün gün kafamda çalmasına rağmen bıkamıyorum, her dinlediğimde keyfim yerine gelir bir de .
Şimdi 70'lere gidip bir Fleetwood Mac dinleyelim :)




You can go your own way
Go your own way
You can call it another lonely day

Another lonely day !

İndirimlr.com



Uygun fiyata alışveriş yapmak istiyorsanız eğer, İndirimlr.com bu konuda güzel imkanlar sunmuş.
Grup Satın Alma Sitelerinin  ve Özel Alışveriş Kulüplerinin Günlük Kampanyaları artık hepsini tek bir noktada toplayarak şehrinizdeki tüm sosyal aktivitelerden en az %50 indirimle yararlanma fırsatı sunuyor ..

Tatil, restaurant, eğlence, aktivite, eğitim, sağlık ve güzellik fırsatları, sevdiğiniz markaların indirimli ürün satışları ve daha birçoğu...
Hepsinden %90'a varan indirmlerle faydalanın diyor ve indirimlr.com’a bekliyoruz.
Blog köşesi

Bu bir tanıtım yazısıdır :)

3 Ocak 2012 Salı

Keith Richards Life


"Now, at last, the man himself tells us the story of life in the crossfire hurricane. And what a life."

Ah hayal ettiğim.
Sonunda, 
Senin hayatını kendi ellerinden okumaya az kaldı
Biraz daha sabır.